Isparta Mutfağı’nın Kabune Pilavı'nın Hikayesini Biliyor musunuz?
SEVİL DENİZ İLE DEVR-İ ALEM
Isparta Mutfağı’nın Kabune Pilavı'nın Hikayesini Biliyor musunuz?
Isparta Mutfağı’nın Kabune Pilavı'nın Hikayesini Biliyor musunuz?
Yüzyıllar öncesi küçük bir Isparta şehrinde
gelin ile kayınvalide gezmeye giderler,
akşam saati olunca eve geç kalınır. Hazırda yemek yoktur. Kayınvalide
telaşlanır ve gelinine ‘’ Gelin ne yapacağız’’ diye sorar. Gelin de ‘’ Merak
etme anne hemen hallederim’’ der. Mutfakta tel dolabın içerisinde bir gün
öncesinden kalan haşlanmış etli nohut yemeği vardır. Hemen soğan doğrayıp, bir
kazana koyar, üzerine et ve nohut u ilave eder. Pirinç ve et suyunu da ilave
ettikten sonra, saç ayağında üzüm asmasının çırpısı ile 5 dakikada pişirerek
kapağı ile birlikte yemek tablası olarak kullanılan zinini üzerine bakır kazanı
koyar.
Akşam yemeğinde kayınvalide ve kayınpeder sulu
yemek beklemektedir. Kapağı ilk açan kayınvalide ‘’ Gıbune’’ der ve bu pilav o
günden bu güne der ve bu pilav o günden bu güne çabuk pişmesi ve doyurucu bir
yemek olması ile günümüze kadar düğünlerde, mevlütler ve toplu yemeklerde
misafirlere sunulmaya başlanır. ‘’Kız bu ne’’ anlamına gelen ‘’gıbune pilavı’’
zamanla değişerek ‘’Kabune Pilavı’’ olur…
Bu bilgiyi benimle paylaşan Isparta'nın geleneksel lezzetlerini yansıtan ünlü aşçılarımızdan Hüseyin Açıkalın'a çok teşekkür ederim.
Bu bilgiyi benimle paylaşan Isparta'nın geleneksel lezzetlerini yansıtan ünlü aşçılarımızdan Hüseyin Açıkalın'a çok teşekkür ederim.
Sevil
Deniz
Yorumlar
Yorum Gönder